Teknolojinin şimdilik bizi getirdiği yeni durağın adı yapay zekâ. Namı diğer, insan zekasını ve düşüncesini taklit eden, üretken ve aynı zamanda öğrenen yazılımlar. YZ, bilgisayarların topladığı büyük veriyi (big data) çok hızlı şekilde işleyip analiz edebiliyor ve kararlar alabiliyor. Big data olarak adlandırılan verilerin büyüklüğü ve kalitesi arttıkça “yapay zekâ”, öğrenmesini artırıp daha da akıllanıyor. Sonuçlar şimdiden şaşırtıcı olsa da geleceğin bugünden çok daha farklı olacağını tahmin etmek zor değil.
Günlük hayatımızda ChatGPT ile popülarite kazanan YZ teknolojileri; eğitimden, sanata, tarımdan sanayi ve hizmet sektörüne kadar hemen hemen her alanda kendini gösteriyor. Bu denli önemli olguya kamusal hizmet üreten devletlerin ilgisiz kalması ise düşünülemez. Nitekim, devletler de emniyet, istihbarat ve vergi denetimi başta olmak üzere birçok kamusal hizmette YZ teknolojilerini kullanmaya başladılar.
Geçtiğimiz günlerde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KDV’deki oran uygulamalarından kaynaklı kayıp ve kaçağın tespitinde yapay zekadan yararlandıklarını açıkladı. Bu açıklama, yapay zekanın vergi idaresi tarafından da kullanılmaya başlandığının ve bundan sonra da bu tarz çalışmaların devam edeceğinin işareti. Elbette YZ, sadece vergi idareleri için değil vergi mükellefleri ve vergi profesyonelleri için de çok önemli imkân ve fırsatlar sunabilir.
Vergici Robotlar mı Geliyor?
YZ, insan zekâsı gerektiren büyük ve karmaşık verilerden analiz yapma, risk değerlendirme, karar alma ve sürekli öğrenme işlevlerini insana göre daha hızlı ve etkin yapabilme potansiyeli sayesinde verginin dünyasında da çığırlar açacağa benziyor.
Önümüzdeki zaman diliminde, ödeyeceğimiz vergilerin hesabından beyannamelerimizin hazırlanıp verilmesine, işletmelerimizin muhasebe süreçlerinin yürütülmesinden mali analize ve vergi planlamasına, vergi idarelerinin risk analizlerinden denetim uygulamalarına, vergi uzmanlarının kendi iş süreçlerinin gerçekleştirilmesinden danışmanlık hizmetlerine kadar insan emek ve zekâsı ile yapılan pek çok işlevi az ya da çok yapay zekâ araçları üstelenebilir.
Artık vergi beyannamelerimizi hazırlayan, muhasebe kayıtlarımızı yapıp finansal tablolar hazırlayan, bu tablolardan mali yorum ve analiz yapan, vergi idaresi adına işletmelerde risk analizi yapıp vergi kayıp ve kaçaklarını yakalayan, tespitten ödemeye kadarki süreçleri yürüten, mükelleflerin karmaşık vergi mevzuatı sorularına kapsamlı ve hızlı görüşler veren vergici robotlar ile karşılaşırsak şaşırmayalım.
YZ, Vergi İdarelerinin Ayrılmaz Bir Parçası Olma Yolunda
Devletlerin en önemli ve vazgeçilmez gelir kaynağı olan vergilerin konulması, bütçelenmesi, tahsili, süreçlerinin yönetimi ve denetiminde etkinlik için yapay zekâ teknolojileri önemli roller oynayabilir.
YZ kullanımıyla vergi politikalarının etkin şekilde değerlendirilmesi mümkün olabilir. Vergi adaleti ve ekonomik büyüme arasındaki dengeyi sağlamak için yapay zekâ tabanlı analizler geliştirilebilir. Yine, gelir dağılımı ve vergi politikalarının optimizasyonunda bu teknolojilerden faydalanılabilir.
Vergi idareleri, sahip oldukları kamu gücünün ve yaptıkları işin doğası gereği çok çeşitli kaynaklardan elde edilen muazzam veriye sahiptir. Bu da onları YZ teknolojilerinin kullanımı konusunda daha fazla cesaretlendiriyor. Ancak bu durum, fırsatlar yanında bilginin kullanımı, güvenliği ve mahremiyeti konularında endişeleri de beraberinde getiriyor.
YZ’nın vergi idareleri için öncelikle vergi mükelleflerine daha iyi hizmet sunmak ve vergi uyumunu artırmak amacıyla kullanılması gerektiğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte elbette vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede de YZ teknolojilerinden faydalanılması doğal olacaktır.
Ülkemizde Maliye’nin hem Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) hem de Vergi Denetim Kurulu (VDK) aracılığıyla YZ teknolojilerine ilgi göstermeye, yatırım yapmaya ve ürünler geliştirmeye başladığını, henüz başlangıç düzeyinde de olsa, görüyoruz. Bugüne kadar daha çok mükellef hizmetlerinin geliştirilmesi boyutuyla atılan bu adımların denetim başta olmak üzere diğer süreçlerde de devreye alınacağını söylemek mümkün.
GİB, Dijital Vergi Dairesi üzerinden sunduğu işlemleri robotik süreçler ve yapay zekâ teknolojileri kullanarak yapmayı hedefliyor. Bu kapsamda, yakın zaman önce yapay zekâ destekli makine öğrenmesi ile çalışan dijital vergi asistanı GİBİ’yi hayata geçirdi. GİBİ, mevzuatla ilgili genel nitelikteki sorulara diyalog esaslı uygulamasıyla en kısa sürede ve ilk elden cevaplar verebiliyor.
YZ, Vergi Mükellefleri İçin de Fırsatlar Sunacak
YZ araçları sayesinde mükellefler, vergilerini hesaplarken karmaşık ve sürekli değişen vergi mevzuatı karşısından daha güçlü olabilecekler. Finansal hesapları ile diğer işlemlerini kullanacakları YZ araçları ile daha az zaman ve maliyetle vergi hesabına dönüştürürken kendilerine uygun varsa istisna ve indirimlerden de mümkün olabildiğince yararlanabilecekler. Özellikle gerçek kişiler, beyannameleri hazırlarken YZ destekli sohbet robotlarına başvurabilecekler. Bu robotlar, onların sorunlarına cevaplar verip yönlendirmeler yapabilecek. Bu sayede hatalar azalacak hem de yasal sınırlarda kalarak daha az vergi ödemenin yolları bulunmuş olunacak.
Ülkemizde henüz bu alanda YZ araçlarının ortaya çıkmadığını görüyoruz. Bunun bir sebebi de vergi sistemimizin adı beyan esası olsa da fiiliyatta stopaja dayalı olması yani beyanname veren mükellef sayısının az olmasıdır. Bu tablonun tam tersinin egemen olduğu ABD’de, bu vergi beyan döneminde her 5 Amerikalıdan 1’i gelir vergilerini gözden geçirmesi için yapay zekâ destekli chatbot olan ChatGPT’yi kullanmış. Bunun yanında gelişmiş ülkelerde yaygın olan beyanname hazırlama programları YZ’ya dayalı olarak sunuluyor.
Vergi, Denetim ve Danışmanlık Sektörü İçin YZ Ne İfade Ediyor?
Vergi, denetim ve danışmanlık sektörü, teknik bilgi gerektirmesi yanında önemli ölçüde emek yoğun da bir sektördür. Bu sektörde işlerin önemli bir kısmı YZ araçlarının geliştirilmesi ile yazılımlara devredilebilir. Bazı iş akışları otomatikleştirilebilir. YZ, sektörün uzmanlarının rutin işlerini üstelenebilir. Böylece bu uzmanlar daha nitelikli ve katma değerli işlere zaman ayırabilirler. Elbette bu teknolojilerinin oluşturulması, yönlendirilmesi ve yürütülmesinde vergi tekniğine hakim insan gücüne ihtiyaç hep devam edecek. Ama bu çalışanlarda aranan beceri özellikleri ve öncelikleri ise değişecek. Sanal vergi asistanları, vergi sohbet robotları ve robot denetçiler hayatımıza girecek.
Rekabetin giderek arttığı bir ortamda, YZ’nın gücünden yararlanarak verimliliğini artırabilen, çalışanlarının potansiyellerini ve becerilerini yeni normale adapte edebilen firmalar, müşteri memnuniyetini sağlayabilir ve hayatta kalabilir.
Her Yeni Teknoloji, Fırsatlar Yanında Risk ve Endişeleri de Beraberinde Getiriyor
YZ teknolojisinin yukarıda değindiğimiz şekillerde verginin dünyasında kullanılmaya başlaması bazı endişeler de ortaya çıkarabilir. Örneğin, YZ araçları, öğrenen teknolojiler olmaları yönüyle önyargı ve hataları da öğrenebilir ve bunları tekrarlayabilir. Bu da bir vergi denetiminde adaletsizliği ve yanlış bir işlemi doğurabilir. Yine, YZ araçlarının vergi mükellefleri ile ilgili hassas ve özel verilere sahip olmasının doğurabileceği güvenlik ve mahremiyet kaygılarını ifade edebiliriz. Bu nedenle, YZ’nın kararlarının kontrol ve onayında insan faktörünün tamamen saf dışı tutulmaması gerekiyor.
Her yeni teknolojinin çeşitli sebeplerle kaygı, endişe ve tereddütler doğurması doğaldır. Ancak bu kez karşı karşıya olduğumuz teknolojinin, kendi hatalarından bile öğrenen, insan zekâ ve davranışlarını taklit etmedeki yüksek başarısı nedeniyle daha fazla endişe uyandırması da yersiz sayılmaz.