Nisan ayında imalat sanayii ve turizm sektörünü yakından ilgilendiren oldukça önemli bir mevzuat değişikliği oldu. Katma Değer Vergisi Kanunu’nda daha önce imalat sanayii için öngörülmüş olan geçici bir istisna maddesi bulunmaktaydı. Bu maddenin hükümleri, turizm sektörünü içine alacak şekilde genişletildi. Bundan böyle turizm sektörünün de yasa kapsamında belirli mal ve hizmetlere KDV’siz erişebilmesi mümkün olacak.
Son Dönem Turizm İstatistikleri
Büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Türkiye, bu alanda dünyanın en önde gelen 10 ülkesinden biri konumunda. Böylesi bir ülke için turizm sezonunu belirli mevsimlerle sınırlı tutmak pek mümkün değil. Çünkü Türkiye’de mevsime bağlı olmaksızın; kültür, tarih, eğlence, kış, deniz ve hatta sağlık turizmi gibi birçok alternatif alan mevcut. Ancak yabancı ziyaretçi sayısının büyük artış göstermesi ve yerli turistler için tatil mevsimini ifade etmesi dolayısıyla, havaların ısınmaya başladığı şu günlerde turizm sezonunu açtık diyebiliriz.
Geçtiğimiz iki yılda ağır pandemi koşullarını ve seyahat yasaklarını yaşayan turizm sektörü; 2020 yılını 12 Milyar dolar civarında bir turizm geliri ile kapatmıştı. Geçtiğimiz yıl, turizm geliri büyük bir artış göstererek 24,5 milyar dolar seviyesini aştı. Tabi ki bu rakamlar arzulanan seviyenin oldukça altında. Zira pandemi öncesinde 2019 yılı turizm geliri, 34,5 milyar dolar seviyesini bulmuştu.
Geçtiğimiz yıl pandemi koşullarının hafiflemesine bağlı olarak ziyaretçi sayısında artış yaşandı ve 30 milyon seviyesine yaklaşıldı. Bu yıl için hedef 42 milyon ziyaretçi. Rakamlar da şimdilik gayet iyi gidiyor. Ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre %148 artış göstermiş ve şimdiden 6,5 milyon seviyesine ulaşmış durumda.
Pandemi Öncesinde Turizm Sektörüne Getirilen Ek Mali Yükler
Pandemi öncesinde turizm sektörü oldukça iyi bir performans sergiliyordu. O dönem yaklaşık 52 milyon ziyaretçi ve 34,5 milyar dolar turizm geliri rakamına ulaşılmıştı. Bu yıl için olumlu sinyaller veren rakamlar bile, 2019 yılı yakalanan performansın oldukça uzağında. O dönemde, rekorlar kıran turizm sektörüyle ilgili Hazine’ye ek gelir sağlamak düşüncesiyle bazı mali yükümlülükler ihdas edilmişti. Bunlardan biri konaklama tesislerinden alınacak olan konaklama vergisiydi. Ancak pandemi şartları nedeniyle bu verginin uygulama tarihi iki kez ertelendi. Yeni bir düzenleme olmazsa konaklama vergisi 2023 yılında yürürlüğe girecek.
Yine, 2019 yılında çıkarılan bir kanunla Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kurulmuştu. Bu ajansın faaliyetleri için kaynak sağlamak maksadıyla, turizm sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmelerden farklı oranlarda “turizm payı” adı altında bir vergi alınmaya başlandı. Turizm payı, hali hazırda turizm işletmeleri tarafından aylık veya üçer aylık dönemler itibariyle hesaplanıp ödeniyor.
Pandemi Sonrası Dönem İçin Turizm Yatırımlarına KDV Desteği
Turizm payı ve konaklama vergisi gibi bazı mali yüklerin getirilmesinden sonra, bu kez turizm yatırımlarını destekleyici nitelikte yeni bir KDV teşviki yürürlüğe girdi. Daha önce KDV Kanunu’nda sadece imalat sanayiini ilgilendiren bir istisna maddesi vardı. Geçtiğimiz ay bu istisnanın kapsamı genişletildi. Aynı istisna maddesine turizm sektörü de dâhil edilerek, uygulama süresi 2025 yılı sonu olarak belirlendi.
Kanun maddesiyle; yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 31 Aralık 2025 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edildi. Yani daha basit bir ifadeyle, imalat ve turizm firmaları, teşvik belgesi kapsamındaki inşaat işleri için gereken mal ve hizmetleri KDV’siz olarak temin edebilecek. Söz konusu kanun düzenlemesi Mayıs ayı itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmakta. Maliye de bir tebliğ taslağı yayımlayarak, uygulamanın ne şekilde olacağının sinyallerini verdi.
Turizm Sektörü İstisnadan Hangi Kapsam ve Şartlarda Faydalanacak?
Her şeyden önce, bu istisnadan yararlanacak mükelleflerin, turizme yönelik düzenlenmiş bir “Yatırım Teşvik Belgesi”ne sahip olmaları gerekiyor. İstisna sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki inşaat işleri için uygulanıyor. Yatırım teşvik belgesi kapsamında olmayan inşaat işleri veya turizm firmalarının diğer işleri için bu kapsamda bir istisna uygulanmayacak. Öte yandan, inşaat işlerinin 31 Aralık 2025 tarihini aşmamak kaydıyla yatırım teşvik belgesinde öngörülen süre içinde yapılmış olması lazım. Bir başka ifadeyle, inşaat işi teşvik belgesinde öngörülen süre içinde tamamlanacak ve 2025 sonrasına da sarkmayacak. İstisna uygulanacak olan harcama tutarı, yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırım tutarını da aşmayacak.
İstisna, söz konusu yatırımlar kapsamındaki inşaat taahhüt işi, nakliye, hafriyat ve benzeri inşaat işleri için uygulanıyor. Yatırımı yapanların söz konusu inşaat işlerinde kullanacakları mal alımları da bu kapsamda değerlendiriliyor. Dolayısıyla söz konusu istisna inşaat işlerine ilişkin olmak koşuluyla hem hizmet hem de mal alımlarını kapsıyor.
Maliye’nin çıkaracağı tebliğ taslağında; makine, araç-gereç ve tefrişat alımları, yatırım teşvik belgesinde yer alsa ve inşaat işlerine ilişkin olsa bile, istisna dışı bırakılmış. Bu ifadeyle istisnanın kapsamı biraz daraltılmış oluyor. Ayrıca, bu ifadenin uygulamada çeşitli zorluklar ve hataları da beraberinde getireceğini düşündüğümü söylemeden geçemeyeceğim. Bazı istismarların önüne geçmek için konulan bu ifade, daha açıklayıcı olabilir. Yatırım teşvik belgesinde yer alan ancak istisna kapsamına girmeyen alımların sınırı daha belirgin bir şekilde çizilebilir.
Uygulama Nasıl Olacak?
İstisnadan yararlanmak için yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflerin ilgili vergi dairesine bir başvuruda bulunması ve istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesini elektronik ortamda Maliye’nin sistemine girmesi gerekiyor. Vergi dairesince gerekli kontroller yapıldıktan sonra şartları sağlayan mükelleflere, sisteme girilen mal ve hizmetlerle sınırlı olmak üzere bir istisna belgesi veriliyor.
İstisna düzenlemesinin Mayıs ayı itibariyle yürürlükte olduğunu söylemiştim. 1 Mayıs 2022 tarihinden önce veya bu tarihten itibaren başlayan inşaat işleri, istisna kapsamına dâhil bulunuyor. Ancak istisnaya konu mal ve hizmet alımı, 1 Mayıs 2022 tarihinden sonra yapılmış olmalı. Daha önce alınan mal ve hizmetlerin istisna belgesine dâhil edilmesi mümkün değil.
Uygulamada, istisna kapsamındaki mal veya hizmet alımında; vergi dairesinden alınan istisna belgesinin alıcı tarafından onaylanmış bir örneği satıcıya veriliyor. Belge üzerinde; “Firmanız tarafından imalat sanayiine/turizme yönelik proje kapsamında yapılacak inşaat işleri 3065 sayılı KDV Kanununun geçici 37 nci maddesi uyarınca KDV’den istisnadır.” şeklinde bir ifade bulunuyor. Bu belgeye istinaden işlem KDV’siz olarak gerçekleşiyor. Mal teslimi ve hizmet ifası gerçekleştikçe alıcı ve satıcılar alım/satım bilgilerini Maliye’nin sistemine giriyorlar. İstisna kapsamında mal ve hizmet alanlar istisna belgesinin süresinin sona erdiği tarih itibariyle belgeyi vergi dairesine ibraz ederek kapattırmak zorunda. Uygulama bu şekilde işliyor.
İstisna hakkını kaybetmemek ve daha sonra sorun yaşamamak için yatırımın tamamlanmış olması şart. Yatırım şayet tamamlanmazsa, zamanında alınmayan vergiler, yatırım teşvik belgesi sahibi alıcıdan, ceza uygulanarak ve gecikme faizi ile birlikte tahsil ediliyor.
Vergi İadesi
İstisna belgesi kapsamındaki mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV hesaplanmadan gerçekleştiriliyor. Bu nedenle satıcı KDV’siz fatura kesiyor ve yüklendiği KDV’leri alıcıya yansıtamıyor. İşte bu suretle yüklenilen vergiler indirim yoluyla telafi edilemiyorsa, satıcının talebi üzerine iade ediliyor. İadeler nakden veya mahsuben yapılabiliyor. Mahsuben iadeler doğrudan vergi dairesinin yaptığı kontroller neticesinde gerçekleştiriliyor. Ancak vergi iadesi nakit olarak talep edilirse, 10.000 liraya kadar olan iade talepleri yine vergi dairesince, daha büyük miktardaki iade talepleri ise vergi incelemesi veya YMM raporuna göre yerine getiriliyor. Teminat verilerek daha hızlı iade almak mümkün. Bu teminat daha sonra vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre çözülüyor.
Turizm Yatırımlarının Teşvik Edilmesi Çok Önemli
Türkiye, pandemi öncesi rakamlara göre en çok ziyaret edilen ülkeler sıralamasında 6. sıraya kadar çıkmıştı. Uzmanlara göre turizm alanında daha yapılacak çok iş, yürünecek çok yol var. Doğru bir tanıtım ve pazar çeşitlendirme politikasıyla turizmde ilk 5, hatta ilk 3 ülke arasına girmek hayal değil. Ziyaretçi sayısının artmasıyla birlikte, tesis kalitesinin artırılması, yeni tesislerin yapılması ve mevcut olanların da geliştirilmesi gerekiyor.
Turizm Bakanlığı tarafından verilen bilgilere göre Türkiye, 120 ülkede uluslararası kanallarda ve dijital platformlarda tanıtım yapıyor. Turizm sektörüne yönelik Galataport gibi bazı önemli yatırımlar yapıldı, diğer altyapı projeleri de devam ediyor. Geleceğe dönük hayaller ve hedefler var. Ancak son dönemde artan inşaat maliyetleri, yeni tesislerin geliştirilmesi konusunda yatırımcıların cesaretini kırıyor. Bu nedenle, turizm sektörüne yönelik inşaat işleri için getirilen bu KDV desteğini çok yerinde ve gerekli bir yasal düzenleme olarak görüyorum. Umarım bu türden desteklerin turist sayısına ve turizm gelirlerine olumlu yansımasını gelecek güzel günlerde hep birlikte görürüz.