ŞİRKETLER KÂR PAYI AVANSINA YÖNELİYOR
Bir şirketin en temel amacı ne olabilir?
Bu soruyla ilgili akla gelen ilk yanıt genellikle "kâr etmek ve bu kârı pay sahiplerine dağıtmak" oluyor. Peki, bir şirket kâr ettiğinde bunu mutlaka dağıtmalı mı? Tabii ki hayır. Şirketler, bazen büyümek için kâr dağıtmayıp, bu parayı yeni yatırımlar için kullanabiliyorlar.
Bir soru daha: Türkiye’deki mevcut durum kârların şirket içinde bırakılmasını teşvik ediyor mu? İşte burası tartışmalı. Her bir şirketin kendi özel durumu var.
Elbette “şirketler artık yatırım yapmıyor, büyüme hedeflerinden vazgeçiliyor” demiyorum. Türkiye ekonomisi gibi şirketler de büyüyor ve büyümeye devam edecek. Yatırım yapmak günden güne zorlaşsa da, bu böyle.
Ancak şunu da söylemeliyim. Kâr dağıtımı, son dönemde oldukça popüler hale geldi. Özellikle bu yıl, hissedarların oluşan kârları şirkette bırakmayıp, çekmeye hevesli olduklarını görüyoruz. Tabii bunun bazı nedenleri var.
Pandemi ve Sonrası…
Hatırlarsanız pandemi sürecinde, kâr dağıtımına bazı kısıtlar getirilmişti. O dönemde 2019 yılına ait kârların sadece %25'inin dağıtılmasına izin verilmiş, 2020 yılı için kâr payı avansı dağıtımı da yasaklanmıştı. Bu yasaklar, 2020 sonuna dek sürdü. Kısıtlamalar kaldırılınca şirketler, “pandemi devam eder, yasaklar tekrardan gelir” endişesiyle hareket ettiler. Böylece 2021'de yoğun bir şekilde kâr dağıtım kararları alındı.
Sonraki dönemde gelişen ekonomik koşullar ve yükselen enflasyonla, kâr payı dağıtımı cazibesini korumaya devam etti. Kâr dağıtımı için artık yıl sonu da beklenmiyor. Şirketlerin önemli bir bölümü kâr payı avansı uygulamasını tercih ediyor.
Nedir Bu Kâr Payı Avansı?
Kâr payı avansı, bir şirketin yıl sonu kârı henüz kesinleşmeden, yıl içinde ortaklarına dağıttığı kâr payıdır. Bu dağıtım, kesinleşmiş mali sonuçlara dayanmaz. Bu nedenle de "avans" olarak adlandırılır.
Bir şirketin kâr payı avansı dağıtabilmesi için şu iki temel kriteri sağlaması gerekir:
- Genel Kurul Kararı: Avans kâr payının dağıtılabilmesi için ilk adım, şirket genel kurulunun bu konuda bir karar almasıdır. Genel kurul, bu konuda yönlendirici ve yetkilendirici bir karar alarak, yönetim kuruluna avans kâr payı dağıtma yetkisi verebilir.
- Ara Dönem Finansal Tablolara Göre Kâr Edilmesi: Avans kâr payı dağıtılacak olan hesap dönemi için, belirli aralıklarla (3, 6 veya 9 aylık periyotlarla) hazırlanan ara dönem finansal tablolar dikkate alınır. Bu tabloların gösterdiği sonuçlara göre şirketin kâr ediyor olması gerekmektedir.
Bu iki temel kriter, şirketin kâr payı avansı dağıtma kararının sağlam bir temele dayanmasını sağlar. Böylece, hem şirketin finansal sağlığı korunmuş olur, hem de pay sahiplerinin hakları gözetilir.
Kâr Payı Avansının Sınırı Var Mı?
Avans kâr payı öyle hemen dağıtılmıyor. Bazı sınırlar söz konusu. Öncelikle geçmiş yıllar zararı temizlenmeli. Vergi, fon ve diğer mali yükümlülüklerin de tamamına karşılık ayrılmış olması lâzım. Kanunlara ve şirket esas sözleşmesine göre ayrılması gereken diğer karşılıkların da ayrılması gerekiyor.
Sonra, imtiyazlı pay sahipleri veya intifa senedi sahiplerinin hakları da hesaplanıp ayrılıyor.
Bütün bu hesaplamalardan sonra kalan tutar kâr payı avansı olarak dağıtılabiliyor.
Kâr payı avansı ödemesinde de ayrıca bir sınır mevcut. Hesaplanan kâr payı avansının hepsi dağıtılamıyor. Zorunlu bütün karşılıklar ayrıldıktan sonra hesaplanan avans kâr payının ancak yarısı dağıtıma konu edilebiliyor.
Ortağın Şirkete Borcu Varsa…
Kâr payı avansı, dağıtım tarihleri itibariyle ortakların payları her ne ise, o oranda dağıtılıyor. İntifa senedi sahiplerine, ortak olmayan yönetim kurulu üyelerine ve ortaklar dışında kâra katılan diğer kimselere kâr payı avansı ödenmiyor.
Eğer ortak, sermaye taahhüt borcu dışında şirkete borçlu bulunuyorsa, kâr payı avansı önce bu borca mahsup ediliyor ve ortağın borcu kapatılıyor. Borç kapandıktan sonra kalan kâr payı avans tutarı ortağa ödenebiliyor.
Şirket Yılı Zararla Kapatırsa…
İlgili hesap dönemi zararla kapanırsa, bir önceki yılın bilançosundaki genel kanuni yedek akçe ve serbest yedek akçeler zararın kapatılmasında kullanılıyor.
Fakat bu yedekler zararı tamamen karşılamazsa, dönem içerisinde ortaklara dağıtılan kâr payı avanslarının tamamı yönetim tarafından yapılan bir ihtarla ortaklarca şirkete geri ödeniyor.
Kâr Payı Avansı Ödemek İçin Geçici Vergiyi Beklemeye Gerek Yok!
Kâr payı avansı; 3, 6 veya 9 aylık olarak hazırlanan finansal tablolara göre tespit ediliyor. Dolayısıyla Mart, Haziran ve Eylül ayları bizim için önemli.
Örneğin Eylül ayının son günü itibariyle şirketin 9 aylık finansal tabloları oluşuyor ve artık 9 aylık dönemde oluşan kârdan avans dağıtılması için karar alınabilir duruma geliniyor. Gerekli koşulların sağlanması halinde karar alınıp, avans ödemesi yapılabiliyor. Kâr payı avansının kararı izleyen en geç 6 hafta içerisinde ödenmesi zorunlu.
Bildiğiniz üzere, şirketler yıllık kurumlar vergisine mahsuben 3’er aylık kazançları üzerinden geçici vergi ödemekle yükümlü. Örneğin Eylül ayıyla birlikte 2023 yılı için üçüncü geçici vergilendirme dönemi kapanacak. Geçici vergi, takip eden ikinci ayın 17’nci günü akşamına kadar beyan edilip, ödenecek. Üçüncü geçici vergilendirme dönemi için bu tarih 17 Kasım.
Bazen uygulamada, kâr payı avansının ödenmesi için geçici verginin beklenmesi gerektiği zannediliyor. Ancak bu doğru değil. Kâr payı avansı verilmesi için geçici vergi beyannamesi verilmesine gerek yok. Geçici vergi dönemlerinin tamamlanmış ve kârın tespit edilmiş olması yeterli.
Yani 30 Eylül itibariyle kâr miktarı belli olunca, hemen Ekim ayında karar alınması ve kâr payı avansı dağıtılması mümkün. 17 Kasım’ı beklemek zorunda değiliz.
Kâr Payı Avansında Stopaj!
Maliye stopaj açısından, kâr payı avansı ödemesini tıpkı normal kâr payı gibi vergilendirmeye tâbi tutuyor. Eğer avans ödemesi yapılan ortak, kurumlar vergisi mükellefi bir tüzel kişiyse, stopaj yok. Ancak gerçek kişi ortaklarda kâr payı avansı ödemesinde %10 stopaj var.
Vergi Ötelemesi ve Kâra Hızlıca Ulaşma İmkânı
Gerçek kişi mükellefler elde ettikleri kar paylarını yıllık beyannameyle beyan ediyorlar. Gelir vergisi mevzuatına göre, kâr payı dağıtımından elde edilen gelirin yarısı gelir vergisinden istisna. Yıllık kâr dağıtımı beyan edilirken yarısı vergi dışı bırakılıyor ve ödenen %10 stopaj hesaplanan vergiden mahsup ediliyor.
Mesela, 2023 dönem kârı yılın son günü itibariyle belli olacak. Yıl kapandıktan sonra, 2024 yılına geçildiğinde, 2023 dönem kârının dağıtımı için karar alınacak ve ortaklara kâr payı ödemesi yapılacak. Ve ortak, 2025 yılı Mart ayında bu kâr payı gelirini gelir vergisi beyannamesi ile Maliye’ye beyan edecek.
Bu senaryoda dağıtım sırasında %10 vergi ödeniyor. Asıl vergi ise ertesi yıl beyan edilip, ödeniyor. Bu durum, Liranın değer kaybettiği bir ortamda önemli bir vergi avantajı sağlıyor.
Ancak kâr payı avansı daha da avantajlı. Zira kâr payı ödemesi için 2024’ü beklemeden 9 aylık kâr üzerinden pay alabiliyorsunuz. Ödemeyi 2023 yılında alıyorsunuz, ancak gelir, 2024’te yıllık kâr dağıtımı için karar alındığında elde edilmiş sayılıyor. Bu nedenle beyanı ertesi yıl, yani 2025’in Mart ayında veriyorsunuz.
Yani kâr payı ödemesi için yıl sonu beklenmiyor ve çok çabuk nakit paraya ulaşma imkânına kavuşuluyor. 2023’te aldığınız paranın vergisini 2025 Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitle ödüyorsunuz.
Ekim Ayı İtibariyle Kâr Payı Avansı Dağıtılabilir
Eylül ayının sonlarına yaklaşırken, şirketler 9 aylık mali tablolarını tamamlamak üzere. Bu tablolar üzerinden şirketlerin kâr veya zarar durumları belirlenecek ve Ekim ayında kâr payı avansı dağıtımı için kararlar alınabilecek.
Özellikle gerçek kişi ortakların kâr paylarını bir an önce almaları ve %10 stopaj ödeyerek, nihai vergiyi 2025 yılında ödeyecek olmaları, gerçekten çok büyük bir avantaj sağlıyor. Ben âcizane durumları müsait olan şirket ortakları için bu avantajın değerlendirilmesini tavsiye ediyorum.
Büyüyen bir ekonomi ve kâr eden şirket sayısının artması temennisiyle, tüm okuyucularıma keyifli bir hafta sonu dilerim.