Finansman kaynaklarına erişimin zorlaştığı, erişildiğinde ise maliyetlerin oldukça yükseldiği bu dönemde, işletmelerin vergiyi finansal yönetim bakış açısıyla ele almaları önem arz ediyor.
Peki, Nedir Vergi Yönetimi?
Vergi yönetimi kavramıyla işletmelerin vergi sisteminin sağladığı hak, avantaj ve imkanları etkin kullanarak fazla vergi yüküne maruz kalmamalarını kastediyoruz. Bu kavram vergi planlaması, mevzuata uyum, risklere karşı korunma, vergi muhasebesi ve raporlaması faaliyetlerini de içeriyor.
Vergi yönetimi, proaktif bir bakış açısıyla işletmelerin, sistemin kendilerine sunduğu fırsat ve riskleri görmelerini ve vergi planlaması yoluyla vergisel yüklerini minimize etmelerini hedefler.
Vergi yönetimini üç alt başlıkta ele almak mümkün: Birincisi, vergi planlamasıdır. Vergi yasalarına aykırı davranmadan vergi yükünü minimize etmektir. İkincisi, vergi bütçelemesidir. Ticari karar alma süreçlerinde vergi unsurunun maliyet/teşvik boyutuyla proaktif bir yaklaşımla hesaplamalara dahil edilmesidir. Üçüncüsü ise vergisel risk yönetimidir. Vergi yasaları çoğu zaman karmaşık ve değişkendir. Olası bir hata, işletmeyi ileride ciddi finansal yükler ve/veya hukuksal yaptırımlarla karşı karşıya bırakabilir. Risk yönetimi ile koruyucu hekimlik rolü ifa edilir.
Finansmana Erişim Zorlaşıyor Vergi Yönetimi Önem Kazanıyor
Uygulanan sıkı ekonomi politikası kaynaklı olarak bir süredir işletmeler, finansmana erişimde ciddi zorluklar yaşıyorlar. Finansman maliyetleri hızla yükseliyor. Böylesi bir süreçte işletmelerin vergiyi de finansal yönetimin bir unsuru görüp dikkatle yönetmeleri gerekiyor. İşletmeler, iyi bir vergi yönetimiyle ödenecek vergilerden tasarruf sağlayabilir, olası risklere karşı korunabilir, ticari kararlarında isabeti artırılabilirler.
Vergi, nakit çıkışı yaratan bir kalemdir. Vergi yasalarındaki istisna, indirim, hak ve avantajlar azami kullanılarak vergiler minimize edilebilir. Böylece işletme için bir finansman kaynağı yaratılmış olur.
Ekonominin daraldığı, piyasaların istikrarsız olduğu dönemler vergisel risklerin de en çok belirdiği dönemlerdir. Bu zamanlarda sehven bile olsa yapılan bir hata ileride işletmeyi finansal açıdan sıkıntıya sokabilir. Bu yüzden uyuma her zamankinden çok dikkat edilmeli.
Kriz dönemlerinde işletmeler, ticari kararlarını alırken her zamankinden daha dikkatli olmalıdır. Deniz dalgalı ve fırtınalıdır. Tecrübe ve iyi yönetim hayat kurtarır. Vergi maliyeti/teşvikleri hem kriz zamanlarındaki fırsatlar yönüyle hem de bu dönemde alınacak kararların fizibilitesinin kalitesi açısından mutlaka analizlere dahil edilmelidir.
Vergi Yönetiminde Nelere Dikkat Edilmeli?
Vergi yönetimi, işletme organizasyonu içinde yukarıda sözünü ettiğimiz üç boyutu ile finansal yönetim içinde konumlandırılmalıdır.
İyi bir vergi yönetimi, bunu icra edecek nitelikli insan kaynağı ile mümkündür. Bu açıdan hem işletme içi personelin hem de işletme dışı danışmanların sürecin sağlıklı ve nitelikli yönetiminde rolü büyüktür.
Vergi yönetimi, temelde doğru verinin doğru muhasebeleştirilmesine dayanır. Bu temel üzerine yapılacak vergi raporlaması ve yorumu alınacak kararlara ışık tutacaktır.
Vergi Yönetimine Dair Bazı Öneriler
Vergi İstisnalarından Faydalanın:
Vergi kanunlarında pek çok istisna düzenlemesi var. Bunlar sizin daha az vergi ödemenizi sağlayacaktır. Örneğin, imalat sanayii ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi işletmeler yapacakları inşaat harcamaları dolayısıyla KDV ödemeyerek finansman yükünden kurtulmuş olurlar.
Vergi İndirimlerini Azami Kullanın:
Vergi yasalarında kazançlardan beyanname üzerinde düşülmek üzere pek çok indirim imkânı getirilmiştir. Bu indirimlere birkaç örnek verebiliriz. İşletmeden yapılacak bağış ve yardımlar belirli prosedürlerle kazançtan indirilebiliyor. Yine, işletmelerin nakit olarak artırdıkları sermaye tutarı üzerinden hesaplanan faizin yarısının (yurtdışından gelen sermayede %75’i), kurumlar vergisi beyannamesinde matrahtan düşülebiliyor. İşletmeler, Ar-Ge ve yenilik (yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme) çalışmalarıyla ilgili harcamalarının %100'ünü, beyanname üzerinden hesaplanan kurum kazancından indirilebiliyor. Yine, beyan edilen gelirinizin %10’unu ve özsermayenizin %20’sini geçmeyecek kadar karınızdan ayıracağınız fonu izleyen yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve/veya fonlarına yatırır iseniz yatırdığınız tutarı kurumlar vergisi matrahınızdan indirilebilirsiniz.
Vergi İadelerinize Odaklanın:
İşletmeler çeşitli nedenlerle geçici vergi, stopaj ve KDV iade talep hakkına sahip olabilirler. Bunlar temelde peşin ödenen vergilerin iadesidir. Paranın zaman değeri ve finansman maliyetlerinin geldiği nokta göz önünde bulundurulduğunda bu alacakların maksimum tutarda ve en kısa sürede alınması önemlidir.
Vergi Yasalarındaki Vergi Öteleme İmkanlarını Değerlendirin:
Vergi mevzuatındaki bazı kurallar mükelleflere seçimlik haklar sunar. Bunlar, vergi planlamasında kullanılabilir. Bu başlıkta; tahsil edilemeyen küçük alacakların (2024 için 14 bin TL) belirli kurallarla doğrudan gider yazılmasını, amortisman yoluyla giderleştirilen kıymetlerde hızlandırılmış amortisman yöntemin tercih edilmesini, yenilenmek üzere satılacak amortismana tabi bir kıymetin karının yeni alınacak kıymetin amortismanında kullanılmak üzere özkaynaklara alınmasını örnek olarak verebiliriz.
Vergi Oran İndirimlerini Dikkatle Uygulayın: Kurumlar vergisinin genel oranı %25’dir. (Finansal kurumlar için %30). Ancak ihracat kazançları için bu oran %20, imalat kazançları için ise %24’dür. Bu faaliyetleri olan mükellefler, mali kazançlarına vergi oranlarını uygulamadan önce söz konusu faaliyetlerden kaynaklı kazançlarını gerçek mahiyete en uygun şekilde tespit ederek vergi yüklerini azaltabilirler.
Vergiye Uyumlu Mükellef İndiriminden Yararlanmayı Unutmayın:
Vergi mevzuatında tanımlanan uyumlu mükelleflerden iseniz Maliye beyannamenizde hesaplanan ödenecek verginin %5’inden vazgeçiyor. Bu indirimin üst limiti 2023 kazançları için 4.400.000 TL’dir.
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerinizi İyi Analiz Edin:
Bazı giderleriniz ticari kazancınız için gider mahiyetinde olsa bile vergi yasaları gereği kabul görmeyebilir. Bu türden giderler beyanname üzerinde ticari kara ilave edilerek daha fazla vergi ödenmesi sonucunu doğuruyor. Bu giderler beyanname verilmeden önce iyi analiz edilir ve nedenleri araştırılır ise en azından sonraki dönem için önlemler geliştirilebilir.
Enflasyon Düzeltmesinin Artık Vergi Etkili Olduğunu Dikkate Alın:
İşletme bilançoları 20 yılın ardından ilk kez 31.12.2023’de enflasyon düzeltmesine tabi tutuluyor. Bu düzeltme işlemi 2023 için vergi etkisi doğurmazken, 2024 ve şartların sağlanması durumunda izleyen yıllarda vergi etkili olacak. Enflasyon düzeltmesi, bilançonun aktif tarafındaki parasal olmayan kalemleri, pasif tarafındaki parasal olmayan kalemlerden tutar olarak büyük olanlar işletmelerde matrahı artırıcı yönde vergi etkili, aksi durumda olanlarda matrahı azaltıcı yönde vergi etkisi doğuracaktır. Bir başka ifadeyle aktiflerini özkaynaklara kıyasla daha çok yabancı kaynaklarla (krediler vd.) finanse eden işletmelere ilave vergi yükü doğurabilecektir. Bu sebeple proaktif bir bakış açısıyla bu durumda olacak işletmelerin özkaynaklarını güçlendirici aksiyonları vakit kaybetmeden almalarında fayda var.