Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı, ekonomik kriz derken; güzel ülkemiz şimdi de emsali görülmemiş bir deprem felaketiyle karşı karşıya. Yakınlarımızın, arkadaşlarımızın vefat haberlerini alıyor; üzüntüden kahroluyoruz. Başta AFAD olmak üzere devletin bütün kurum ve kuruluşları, canla başla büyük bir mücadele veriyor. Milletimiz de büyük bir dayanışma örneği göstererek, maddi-manevi bütün imkanlarını deprem bölgesi için seferber ediyor. Öyle ki, bölgeye ulaşan yardım tırları, yoğunluktan şehirlerin girişlerinde konvoylar oluşturmuş durumda. İlk şok dalgası atlatıldıktan sonra depremin acı bilançosu da gün yüzüne çıkıyor. Deprem, on binlerce vatandaşımızın hayatına mâl olduğu gibi, daha şimdiden ekonomiyi de büyük bir tahribatla karşı karşıya bıraktı.
Bölgedeki Ekonomik Hayat Durma Noktasına Geldi
Deprem felaketi, içlerinde ekonomik açıdan Türkiye’nin önde gelen şehirleri de dâhil olmak üzere tam 10 ilimizi etkilemiş durumda. Depremin etki alanı yaklaşık 110 bin kilometrekare. Bu alan Avrupa’daki birçok ülkeden daha geniş bir yüzölçümünü ifade ediyor. Bu illerde yaklaşık 13,5 milyon vatandaşımız yaşıyor. İnsanların can derdinde olduğu bir ortamda, elbette her şey ikinci plânda kalıyor, ancak şu da bir gerçek: An itibariyle bu illerimizde sanayi, tarım, turizm ve ticaret durmuş vaziyette. Alt yapı büyük yara almış, fabrikalar üretimi durdurmuş, kamu kurumları ise kapalı. Daha uzun bir süre de ekonomik faaliyette bir canlılık olmayacak gibi görünüyor. Bölgedeki esnafın ve sanayi kuruluşlarının durumu bir hayli kötü.
Maliye Mücbir Sebep İlân Etti
Maliye Bakanlığı depremden hemen sonra deprem bölgesinde bulunan mükellefler için 31 Temmuz 2023 tarihine kadar mücbir sebep hali ilân etti. Böylece depremden etkilenen 10 ildeki mükelleflerin vergisel yükümlülükleri ertelenmiş oldu. Mücbir sebep süresince, verilmesi gereken vergi beyanname ve bildirimlerinin verilme süreleri 15 Ağustos 2023 günü sonuna kadar, bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenme süreleri de 31 Ağustos 2023 gününe kadar uzatıldı.
Daha önce benzer durumlarda yine aynı uygulama hayata geçirilmişti. Maliye şimdi de yerinde bir kararla ve gecikmeksizin mücbir sebep adımını atmış oldu. Bölgede yer alan mükellefler daha uzunca bir süre beyanname verme, vergi ödeme gibi külfetlere katlanmayacak. Ancak biraz önce de ifade ettiğim gibi, depremden etkilenen iller arasında ekonomik açıdan Türkiye’nin önde gelen şehirleri bulunuyor. Bu durum, devlet bütçesini de oldukça kötü etkileyecek.
Deprem Bölgesindeki Vergi Gelirlerinin Durumu
Geçtiğimiz yıl verilerine göre; merkezi yönetim vergi gelirleri, toplam 2,3 Trilyon lira olarak gerçekleşmiş. Depremden etkilenen illerimizden Hatay ve Adana sırasıyla; 45 ve 31 Milyar lira ile Türkiye’nin en çok vergi ödeyen ilk 10 şehri arasına girmiş. Bunların hemen ardından 15,7 Milyar liralık vergiyle Gaziantep geliyor. 10 ilimizin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı %5 olarak gerçekleşmiş ve bu iller geçtiğimiz sene toplam 118 Milyar lira vergi ödemiş.
Geçtiğimiz yılın ilk 7 aylık vergi geliri performanslarına baktığımızda 10 ilimizden toplanan vergi gelirinin 61,6 Milyar TL olduğu görülüyor. 2023 yılı bütçesi, vergi gelirlerinin yaklaşık %40 artış göstereceği beklentisi ile hazırlanmıştı. Dolayısıyla kabaca bir hesaplamayla 2023’ün ilk 7 ayı itibariyle depremden zarar gören ve mücbir sebep ilan edilen 10 ilimizden yaklaşık 86 Milyar lira vergi tahsil edilecekti. 2023 yılının tamamı için ise, bu 10 ilden tahmini olarak toplam 165 milyar TL vergi geliri elde edilecekti. Ancak deprem nedeniyle böyle bir vergi potansiyeli meydana getirecek ekonomik faaliyet, ne yazık ki söz konusu olmayacak. Bu zaman zarfında ne kadarlık bir vergi geliri doğacağını tespit ve tahmin etmek zaten imkânsız. Ancak az da olsa gelişen ekonomik faaliyetler sonucu doğacak olan bu vergiler de mücbir sebep dolayısıyla zaten Ağustos ayı sonuna kadar tahsil edilmeyecek.
Beklenen Yasal Düzenlemeler ve Yapılacaklar: EYT, Vergi Affı…
Deprem bölgesinin yeniden inşası için yapılacak harcamalar, sosyal yardımlar, sigorta giderleri ve diğer birçok harcamayla birlikte depremin ülke ekonomisine olan maliyeti milyar dolarları bulacak. Ülkemizin içinde bulunduğu bu olağanüstü durumu dikkate alarak, bazı tedbirlerin alınması ve belki de bazı yasal düzenlemelerin yapılması şart.
Deprem felaketi tam da seçim atmosferine girildiği bir dönemde meydana geldi. Bu arada TBMM de, çalışmalarına 1 hafta ara verdi. Seçim dolayısıyla yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi bakımından takvim bir hayli sıkışık. Peki hangi yasal düzenlemeler yapılabilir?
Evvela, çok yakında yasalaşması beklenen EYT düzenlemesinin bütçeye gelecek dönemde büyük bir yük getireceğini söylememiz gerekiyor. Bu düzenlemenin bir müddet ertelenmesi konusu tartışmaya açılmalıdır, diye düşünüyorum. Bu memleket, yıllardır yasal düzenleme bekleyen EYT’li vatandaşlarımızdan, bir süre daha fedakârlık yapmasını bekliyor.
Diğer yandan vergi affıyla ilgili yasal düzenleme de mecliste görüşülmeye devam ediyor. Bu yasayla birlikte devlet bütçesine sıcak para girişi sağlanması bekleniyordu. Yasadan daha kapsamlı bir şekilde yararlanılması adına bazı ilave düzenlemeler yapılabilir düşüncesindeyim. Örneğin, gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımının kapsamı 2022 yılını da içine alacak şekilde genişletilebilir. Hatta matrah artırımına daha başka vergi türleri de ilave edilebilir.
Yine gelecek birkaç yılda uygulanmak üzere, özellikle 2022 yılında bilançolarına büyük kâr rakamları yazan banka ve diğer finans kurumları, daha yüksek oranlı bir kurumlar vergisi ödeyebilir. Diğer bazı vergi ve harçlarda oran artışı yapılabilir.
Bugün TBMM Başkanı Mustafa Şentop 3 maaşını AFAD’a bağışladığını duyurdu. AK Parti TBMM Grup Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise milletvekillerinin deprem bölgesi için en az bir maaş bağışta bulunacağı belirtildi. İktidarıyla, muhalefetiyle tüm milletvekilleri bu kampanyaya katılabilirler.
Seçim dönemine girmiş bulunuyoruz. Bana göre, eskiden olduğu gibi şaşalı, gösterişli, afişli ve müzikli seçim kampanyaları bu dönemde yapılmamalı. En azından şu an için bu türden kampanyalara kimsenin takati yok, bu masraflara gerek de yok. Partilere seçimler için ödenecek paranın hiç değilse bir kısmı, deprem felaketinin yaralarının sarılması için kullanılmalı.
İnşallah Bu Badireyi de Atlatacağız!
Aslında getirilecek çok öneri, yapılacak çok şey var. Ancak Millet olarak yapmamız gerekenlerden en önemlisi ve ilki, birlik olmaktır. Siyasi çekişmeleri ve fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak kafa kafaya vermeliyiz. Hep birlikte, dayanışma içerisinde hareket etmeliyiz. Bu memleket tarihte nice zorlu imtihandan hep alnının akıyla çıkmayı başardı. İnşallah yine elbirliğiyle düştüğümüz yerden kalkacağız. Allah memleketi korusun, bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın.