Türkiye, ekonomik yapısı itibariyle ne yazık ki tasarruf açığı bulunan bir ülke. Bu nedenle zaten sınırlı olan tasarruflarımızın, katma değeri yüksek, doğru yatırımlara yönlendirilmesi oldukça önemli. Artan yatırımların üretime, istihdama ve böylece ekonomik kalkınma düzeyine büyük katkılar sağlayacağı âşikar. Bu nedenle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de, şehirler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının azaltılması için bölgesel yatırımlar, ithalata bağımlılığı azaltmak için de stratejik yatırımlar Devlet tarafından destekleniyor.

Ülkemizde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın düzenleme ve kontrolünde belirli yatırımlara çok önemli teşvikler sağlanıyor. En önemli teşvik unsurlarından biri de hiç şüphesiz vergi indirim desteği. Bölgesel veya büyük ölçekli yatırımlarla birlikte, dışa bağımlı olunan ürünlere yönelik stratejik yatırımlar için de belirli şartlar dâhilinde indirimli vergi oranı uygulanıyor.

Bölgesel teşvik uygulamaları

Hali hazırda geçerli olan teşvik mevzuatı kapsamında, şehirlerimizin üretim potansiyelini ve böylece gelişmişlik düzeylerini artırmak amacıyla bölge esasına göre bazı teşvikler uygulanmakta. Uygulamada şehirler, sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerine göre 6 bölgeye ayrılmış bulunuyor. En gelişmiş şehirler 1’inci, en az gelişmiş sayılan şehirler 6’ncı bölgede yer alıyor. Az gelişmiş şehirlerde yapılan yatırımlara, daha cazip teşvikler veriliyor. Teşviğe konu yatırım, bir de o ildeki organize sanayi bölgesinde yapılmışsa, daha yüksek yatırıma katkı oranı sağlanıyor. Örneğin 5’inci bölgede yatırıma katkı oranı %40 olarak uygulanırken, yatırımın ildeki organize sanayi bölgesi içinde yapılması durumunda bu oran %50 olarak uygulanıyor.

Stratejik yatırımlar

İthalat bağımlılığı yüksek olan ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar, stratejik kabul ediliyor. Bir yatırımın stratejik yatırım sayılabilmesi için aşağıdaki kriterleri sağlaması gerekiyor.

  • Asgari sabit yatırım tutarı 50 Milyon TL üzerinde olmalıdır.
     
  • Yatırım konusu ürünün ithalatı, yurtiçi toplam üretim kapasitesinden daha fazla olmalıdır.
     
  • Yatırımla sağlanacak katma değer asgari %40 olmalıdır.
     
  • Yatırım konusu ürünle ilgili olarak son 1 yıl içerisinde gerçekleşen toplam ithalat tutarı 50 Milyon Dolardan fazla olmalıdır.

İşte bu kriterleri sağlayan ve ithal bağımlılığı yüksek ürünlere yönelik bulunan yatırım projeleri, Stratejik Yatırımları Değerlendirme Komisyonu adında bir komisyon tarafından değerlendiriliyor. Uygun görülen projeler için teşvik belgesi düzenlenip, çeşitli desteklerden faydalanma imkânı sağlanıyor.

Kısaca indirimli kurumlar vergisi

Teşvik uygulamaları kapsamında yatırımcılara; KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, sigorta prim desteği, yatırım yeri tahsisi gibi çeşitli destekler sağlanmaktadır. En önemli teşvik unsurlarından biri de belirli şartlar dâhilinde kurumlar vergisinin indirimli olarak uygulanmasıdır. Uygulamada, teşvikli yatırımlardan elde edilen kazançlardan normal vergi oranına göre çok daha düşük oranlarda vergi alınır ve verginin tahsil edilmeyen kısımları itibariyle yatırımlara malî katkı sağlanmış olur. Gelişmişlik düzeyine göre belirlenen her bir bölge için uygulanacak yatırıma katkı oranları ve indirim oranları bellidir. Örneğin 4. Bölge için yatırıma katkı oranı %30 ve vergi indirim oranı %70 olarak belirlenmiştir. Burada örneğin 80 Milyon TL’lik teşvik belgeli bir yatırım yapıldığında, bunun %30’unu, yani 24 Milyon TL’sini Devlet karşılamaktadır. Bunu da daha az vergi alarak yapmaktadır.

Diyelim ki yapılan bu yatırımdan 2022 yılında 20 Milyon TL vergiye tabi kazanç elde edildi. Bu durumda, kanuni oran olan %23 vergi oranı üzerinden 4,6 Milyon TL kurumlar vergisi hesaplanması gerekmektedir. Ancak indirimli kurumlar vergisi uygulamasında, teşvikli yatırımdan elde edilen bu kazanç miktarı için kurumlar vergisi oranına %70’lik bir indirim uygulanır. Dolayısıyla bu kazanç üzerinden %23 yerine sadece %6,9 oranında vergi alınacaktır. Bu hesaba göre; ödenecek vergi 4,6 Milyon yerine 1 Milyon 380 bin TL olacak, bir başka ifadeyle 3 Milyon 220 bin TL daha az vergi ödenecektir. İşte böylece tahsil edilmeyen vergilerin toplamı, örnekteki 24 Milyon TL’lik yatırıma katkı tutarına ulaşınca, indirim uygulaması son bulacaktır.

İmalat Sanayiine Yönelik Yatırımlara Daha Büyük Avantaj Sağlanıyor

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Cumhurbaşkanı’na; il grupları, yatırım büyüklükleri ve stratejik yatırımlara göre, yatırıma katkı oranını ve vergi indirim oranını belirleme yetkisi verilmiştir. Bu yetkiye istinaden alınan Cumhurbaşkanı Kararı’nda; imalat sanayiine yönelik düzenlenen yatırım teşvik belgelerine daha avantajlı teşvik oranları sağlanmaktadır. Karar’a göre; imalat sanayiine yönelik olarak 31/12/2022 tarihine kadar gerçekleştirilecek olan yatırım harcamaları için her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmektedir. Ayrıca vergi indirimi de tüm bölgelerde %100 oranında uygulanmaktadır.

Yine, yatırım henüz faaliyete geçip kazanç oluşmadan önce, yatırımcının başka faaliyetlerinden elde ettiği kazançları varsa, bunlara da indirimli kurumlar vergisi uygulanabilmektedir.

Yukarıdaki örnekte, yapılan yatırımın imalat sanayiine yönelik stratejik bir yatırım olduğunu kabul edelim. Şu halde, 4. Bölge için geçerli olan %30’luk yatırıma katkı oranı %45, %70 olan vergi indirim oranı %100 olacaktır. Bu hesaba göre; yatırıma katkı tutarı 24 Milyon yerine 36 Milyon TL olacak ve vergi indirim oranı %100 olduğu için hiç vergi ödenmeyecektir. Yatırım henüz işletme aşamasına geçmemiş olsa bile, bu sefer kazanç elde edilen diğer faaliyetler için yatırıma katkı tutarının %100'üne ulaşıncaya kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir. Bu gerçekten çok büyük bir avantaj.

Artırımlı oran uygulaması 2022 sonu itibariyle bitiyor

Artırımlı oran uygulaması, imalat sanayiine yönelik olarak düzenlenen yatırım teşvik belgelerini kapsıyor. Geçici olarak yürürlüğe giren düzenlemede, yapılan son değişikliklerle birlikte uygulama süresinin son tarihi 31/12/2022 olarak belirlenmişti. Yani artırımlı oranlar bu tarihe kadar yapılan yatırım harcamaları için geçerli olacak. Dolayısıyla imalat sanayiine yönelik teşvik belgeleri için geçerli olan avantajlı uygulama da bu yıl sonu itibariyle sona erecek.

İhracat rakamlarının artmasına karşın, ithalatımızın da büyük artışlar gösterdiği bir dönemden geçiyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yıla göre 16 puan azalarak %65,4 bandında gerçekleşmiş durumda. Bu rakamlar, ithal bağımlılığı yüksek ürünlerin üretimine, yani stratejik yatırımlara daha çok önem vermemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.  

Üretim ekonomisine giden yolda imalat sanayiine yönelik teşviklerin rolü çok büyük. Bu nedenle, ekonomide yaşanan zorlu sürece rağmen, teşvik uygulamalarına sabır ve istikrarla devam edilmeli. İhracat ve üretim faaliyetlerine tanınan 1 puanlık kurumlar vergisi indirimi, imalat sanayiine yönelik tesislerin inşası için sağlanan KDV istisnası, teşvik belgeli yatırımlara sağlanan diğer çeşitli destekler…  Yapılan tüm bu düzenlemelerin olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde göreceğimize yürekten inanıyorum.


İsmail Vefa AK

Ortak, Yeminli Mali Müşavir

Diğer Makaleler