Türkiye, siyasette hareketli gündemiyle meşgulken, hafta sonu iş âlemini yakından ilgilendiren sürpriz bir gelişme yaşandı. Maliye bir Tebliğ çıkardı ve dedi ki:

2025 yılı boyunca enflasyon düzeltmesi yapılmayacak!

Buna neden ‘sürpriz gelişme’ diyorum?

Çok beklenmeyen bir şey miydi?

Şahsen bu kararı bekliyordum. Ama, kararın zamanlaması benim için sürpriz oldu.

Çünkü Maliyemiz, kararlarını hep son anda ilân eder. Bu durum yıllar yılı bir gelenek hâline gelmiştir.

Nasıl mı?

Mesela, bir beyanname verme veya ödeme süresi uzatılacaksa, bu karar genellikle en son gün, mesai saati bitiminde açıklanır. Meslek mensupları son ana kadar stres yaşarlar. Bu hep böyle olmuştur.

Ancak bu sefer farklı oldu.

Maliye, fazla gecikmeden ve tartışmaya mahal vermeden net bir karar aldı ve bunu erkenden duyurdu.

ÜÇ YILDIR BU MESELEYİ TARTIŞIYORUZ

Mevzuata göre; ÜFE’nin son 1 yılda %10’u, son 3 yılda ise %100’ü aşan bir artış göstermesi halinde, enflasyon muhasebesi şartları sağlanmış oluyor.

Aslında bu şartlar, 2021 yılı sonu itibarıyla şartlar sağlanmıştı ve enflasyon muhasebesine geçilmesi gerekiyordu.

Ancak enflasyon muhasebesi en son 2004 yılında uygulanmış, aradan uzun yıllar geçmişti. İşletmelerin muhasebe altyapısı yetersizdi, mali müşavirlerin de mesleki bilgisi bu sürece tam olarak hazır değildi.

İşte bu gerekçelerle, iş ve meslek dünyası enflasyon muhasebesine geçilmemesi için adeta el ele verdi ve büyük bir kamuoyu baskısı oluşturdu.

Her neyse… Israrlı talepler sonuç verdi ve çıkarılan geçici bir yasal düzenlemeyle enflasyon muhasebesi uygulaması 2023 yıl sonuna kadar ertelendi.

Şartların sağlanması, ertelenmesi, uygulanması derken şöyle bir bakıyorum da, üç yıldan fazla bir süredir bu tartışmalarla meşgul olmuşuz.

2024 YILI: ERTELEMELERLE DOLU BİR SÜREÇ

Patinaj çekmek diye bir tabir vardır ya hani…

İşte enflasyon muhasebesi sürecinde tam olarak bunu yaşadık. Bir sürü yeni mevzuat, karmaşık uygulamalar…

Muhasebe programlarının enflasyon düzeltmesi kurallarına uyumunu sağlamak için yazılım şirketlerine milyonlarca lira ödendi. Halka açık şirketlerden KOBİ’lere kadar herkes enflasyon muhasebesiyle adeta boğuştu.

Mükellefi yoran, belirsizlik, erteleme ve son dakika değişiklikleriyle dolu bir süreç yaşandı.

Süreci kısaca anlatayım.

2024 yılına enflasyon muhasebesiyle başladık. Artık her üç aylık dönemde enflasyon düzeltme katsayılarını takip edecek, bilançoları güncelleyecek ve vergi hesaplarını buna göre yapacaktık. Ama öyle olmadı. İlk geçici vergi döneminde bir karar alındı ve uygulamaya geçilmedi.

Daha sonra ikinci geçici vergi dönemi geldi. Beyannamenin 19 Ağustos’ta verilmesi gerekiyordu. Mükellefler enflasyon düzeltmesi yaparak beyanlarını verdi. Ancak sonradan, "50 milyon TL’nin altındaki mükellefler enflasyon düzeltmesi yapmasın" diye yeni bir karar çıktı.

Hoppala!

Bu sefer daha önce beyanname vermiş olanlar, beyannamelerini geri çekip düzeltmek zorunda kaldı. Kimileri "Böyle şey olmaz!" diyerek dava açtı.

Neden mi?

Çünkü enflasyon düzeltmesi yapmak veya yapmamak, her mükellef için farklı sonuçlar doğuruyordu. Kimi mükellef enflasyon düzeltmesi yaptı, kimisi yapmadı. Kimine vergi çıktı, kimi bu vergiden kurtuldu. Kimisi hiç vergi ödemeyecekken, düzeltme nedeniyle vergi ödemek zorunda kaldı.

Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde, geçici vergi beyannamesi verme süresi tam iki kez uzatıldı. Beyan verme tarihi önce 19 Ağustos’tan 6 Eylül’e, sonra da 13 Eylül’e ertelendi.

Süreç tam anlamıyla kaosa dönüştü.

ASIL MESELE, ADALET!

Enflasyon düzeltmesi öyle bir şey ki…

Kimi mükellefe ek vergi çıkarırken, bazısı için zarar yazılmasına neden olup daha az vergi ödenmesini sağlıyor.

Şahsen, 2024 yılı boyunca genellikle şu tabloyu gördüm:

Eski ve köklü firmalar, yani yıllarca ayakta kalmayı başarmış, özkaynağı güçlü, yedek akçelerini ayırmış şirketler, enflasyon düzeltmesi sayesinde daha az vergi ödediler.

Buna karşın, henüz gelişme aşamasında olan ve büyümek için dış kaynağa, özellikle banka kredilerine ihtiyaç duyan firmaların vergi yükü arttı.

Mesela bir imalatçı, banka kredisiyle makine alıyor, üretim yapacak. Borçlu ama, üreterek kâra geçecek, borçlarını ödeyecek, istihdam yaratacak. İşte enflasyon muhasebesi, böyle firmaları adeta cezalandırdı.

Hiç unutmuyorum, bir keresinde sanayici bir abimizle şöyle bir diyaloğumuz oldu:

-Bana ek vergi çıkıyor, neden?

-Makinelerinize enflasyon değerleme farkı çıkıyor.

-Yani ben makineden dolayı vergi ödüyorum, öyle mi?

-Öyle...

Ama işin ilginç tarafı, bazı büyük ve güçlü firmalar ise enflasyon muhasebesi sayesinde daha az vergi ödediler.

Neden?

Çünkü özkaynakların düzeltilmesinden enflasyon zararı çıkıyordu. Sermayesi güçlü, sermaye yedekleri ve geçmiş yıl kârları yüksek olan şirketler, enflasyon düzeltmesi sonucu zarar yazıyorlardı.

Asıl mesele bu işte…

Enflasyon muhasebesi, ekonomi yönetiminin “az kazanandan az, çok kazanan çok” vergi alınması hedefine tamamen zıt sonuçlar doğurdu.

VERGİ GELİRLERİ AZALMIŞ OLABİLİR

Malûm, yıl bitti ve 2024 bütçe sonuçları belli oldu. Bütçe gelirleri incelendiğinde ilginç bir sonuç dikkatimizi çekiyor.

Vergi gelirleri 4,5 trilyon liradan 7,3 trilyon liraya çıkmış. Yani %62,3’lük bir artış söz konusu.

-Bir önceki yıla göre:

-Gelir vergisi %120,

-KDV %96,4,

-ÖTV %56,4

oranında artış göstermiş.

Diğer vergi kalemlerindeki artış da genel olarak 2024 yılı enflasyon oranının üzerinde.

Ancak kurumlar vergisi geliri %13,2 ile enflasyonun çok altında bir artış göstermiş. Reel olarak bir artıştan söz etmek mümkün değil. Hatta kurumlar vergisi gelirleri enflasyon karşısında erimiş bile diyebiliriz.

"Eğer sebep ekonomik durgunluksa, o zaman diğer vergi gelirlerindeki artışı nasıl açıklayacağız?"

Acaba, bu durumun sebebi enflasyon muhasebesi olabilir mi?

2024 yıllık bilançoları için yapılacak enflasyon düzeltmesi, nihai sonucu gösterecek. Ancak an itibariyle, enflasyon muhasebesi kurumlar vergisinde ciddi bir erozyona sebep olmuş gibi duruyor.

BU YENİ KARAR NE ANLAMA GELİYOR?

Mevcut durumu dört başlıkta kısaca özetleyelim:

1- 2025 yılında hiçbir mükellef geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayacak.

2- Verilecek geçici vergi beyannamelerine bilanço eklenmeyecek.

3- Cirosu ne olursa olsun bütün mükellefler 2024 yıllık enflasyon düzeltmesi yapacak.

4- Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, zaten her zaman enflasyon düzeltmesi yapmak zorunda.

Onların bu zorunluluğu yine devam ediyor.

BUNDAN SONRA NE OLUR?

Enflasyon muhasebesi çok fazla emek ve zaman gerektiren bir konu. Ayrıca vergi yükü bakımından adaletsizliklere sebebiyet verebiliyor. O yüzden, 2025 yılında vergi bilançolarında enflasyon düzeltmesi yapılmayacak olması; hem mali müşavirleri hem de şirketleri oldukça rahatlatacak.

Ancak mevcut düzenlemelere göre 2025 yılı sonunda yıllık bilançoların düzeltilmesi lâzım. Yani gelecek yıl enflasyon düzeltmesi yine hayatımızda olacak.

Peki acaba enflasyon muhasebesi tamamen hayatımızdan çıkabilir mi?

Neden olmasın!

Biz isteyelim ve dile getirelim!

Ama bunun için TBMM’nin yasa çıkarması lâzım. Nasıl 2021 ve 2022 yıllarında şartlar oluşmasına rağmen enflasyon muhasebesi uygulanmadıysa, çıkarılacak bir yasayla 2025 yılı sonunda da düzeltme yapılmaması, hatta enflasyon düzeltmesi uygulamasının tamamen yürürlükten kaldırılması gayet mümkün.

Bana kalırsa öyle de olmalı.

Yüce meclisimizden bu doğrultuda bir yasa çıkarmasını bekliyorum.

Enerjimizi daha fazla boşa harcamayalım. Çıksın şu yasa da, hepimiz rahat bir nefes alalım!


İsmail Vefa AK

Ortak, Yeminli Mali Müşavir

Diğer Makaleler