Ah bu enflasyon…
Her şeyi bozduğu gibi, şirket bilançolarını da bozuyor. Enflasyon etkisi dikkate alınmadan hazırlanan mâli tablolar, gerçek durumu yansıtmaktan çok uzak kalıyor. Yatırımcıya, şirket ortağına ve bütün karar alıcılara yanlış fikirler ve sağlıksız bilgiler veriyor.
Enflasyonun ekonomik hayattaki etkileri göz önüne alındığında, vergi matrahlarının doğru hesaplanması için enflasyonun dikkate alınması artık kaçınılmaz bir gereklilik haline geldi. Ve böylece, vergi aleminin en önemli gündemi de nihayet enflasyon muhasebesi oluverdi.
Mevzuata göre; ÜFE’nin son 1 yılda %10’u, son 3 yılda ise %100’ü aşan bir artış göstermesi halinde, enflasyon muhasebesi şartları sağlanmış oluyor.
Aslında bu koşullar 2021 yılı sonu itibariyle çoktan sağlanmıştı. Mevzuata göre, işletmeler bilançolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutmak zorundaydı. Enflasyon muhasebesi en son 2004 yılında uygulanmış, aradan oldukça uzun bir zaman geçmişti. İşletmelerin muhasebe altyapısı ve mali müşavirlerin mesleki bilgisi, enflasyon muhasebesi için hazır değildi. İşte bu gerekçelerle o dönemde, enflasyon muhasebesine geçilmemesi adına, iş ve meslek dünyası adeta el ele verdi ve büyük bir kamuoyu oluştu.
Her neyse… Israrlı talepler meyvesini verdi ve çıkarılan geçici bir yasal düzenlemeyle enflasyon muhasebesi uygulaması, 2023 yıl sonuna kadar ertelendi.
Ancak gelin görün ki, zaman pek çabuk geçti. Tebliğ çıktı, çıkacak; belki bir daha ertelenir derken, Maliye, enflasyon düzeltmesi tebliğ taslağını internet sitesinde yayımladı ve kamuoyunun görüşüne açtı.
Böylece, şirketleri ve mali müşavirleri bir hayli meşgul edecek ve yoracak yeni bir süreç başlamış oldu.
Beklemeyi Bırakın, Hazırlarınızı Yapın!
Meslek mensupları içerisinde belli bir yaşın üstünde olanlar, ömürlerinde bir kez, 2004 yılında, enflasyon düzeltmesi uygulamasına şahit oldular. Mali müşavirlerin çok önemli bir kısmı da hayatlarında hiç enflasyon düzeltmesi görmediler.
“Efendim, şirket muhasebe birimlerinin ve müşavirlerin işi bu değil mi? Öğrensinler!..” demesi kolay. Demesi kolay ama, enflasyon muhasebesi, vergi mevzuatının uygulaması en karışık konularından. Ve söylediğim gibi… Son uygulama üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş.
Parasal kıymetler, parasal olmayan kıymetler, reel olmayan finansman maliyeti… Bir sürü karmaşık konu ve kavram… Ancak yapacak bir şey yok. Çok büyük bir mucize olmazsa, bu enflasyon muhasebesi artık uygulanacak.
Daha şimdiden enflasyon muhasebesi konulu eğitimler büyük talep göremeye başladı bile. Meslek odaları da hazırlıklarını yapıyor. Enflasyon muhasebesi konulu seminerler düzenlenmesinin yanı sıra, uygulayıcıların işini kolaylaştırmak adına enflasyon muhasebesiyle ilgili yazılım geliştirilmesi konusu da gündemde.
Kısacası, bir ümit ertelenir diye bekleyip zaman kaybetmeden, enflasyon muhasebesine hazırlık yapmak lâzım.
Nedir Bu Enflasyon Düzeltmesi? Kimlere Lâzım?
Paranın satın alma gücünde meydana gelen değişiklikler, ne yazık ki mali tabloların gerçek durumu yansıtamaması sonucunu doğuruyor. İşte bu tabloların gerçek durumu yansıtacak şekilde düzeltilmesi işlemine, enflasyon düzeltmesi deniyor.
Esasında bu düzeltmeyi yapmakla, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetleri, güncel değerine yükseltmiş oluyoruz. Düzeltme, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştiriliyor.
Parasal kıymetlere ise dokunulmuyor.
Bu arada parasal kıymetler derken; kasa ve bankadaki paralar, ticari alacaklar, avanslar, devreden KDV’ler, avanslar, krediler gibi kıymetler kastediliyor.
Asıl olarak düzeltmeye tâbi olacak parasal olmayan kıymetler ise; ticari mallar, taşıt, bina, arazi, makine gibi kıymetleri ifade ediyor.
Mâli tablolar kavramı ise çok geniş. Bilanço, gelir tablosu, satışların maliyeti tablosu veya nakit akım tablosu gibi tablolar ilk akla gelen örneklerden.
Ancak enflasyon düzeltmesine tâbi olan yegâne mâli tablo, “bilanço” olacak. Diğer mâli tablolar, düzeltmeye konu olmayacak.
Bu arada enflasyon düzeltmesi herkes için geçerli değil. Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması lâzım ve bu mükelleflerin kazançlarını bilanço usulüne göre tespit ediyor olmaları şart. İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar, enflasyon düzeltmesi yapmayacak.
Vergisel Etkisi Nasıl Olacak?
31.12.2023 tarihli bilançolar enflasyon düzeltmesine tâbi tutulacak. Ancak 2023 yılı vergilendirmesi, enflasyon düzeltmesinden önceki durum dikkate alınarak yapılacak. Enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan kâr/zarar, dönemle ilişkilendirilmeyecek, geçmiş yıllar kâr/zararı hesaplarına atılacak.
Yani, 31.12.2023 yılı bilançosunda yapılacak düzeltme işlemleri doğrudan vergi etkisi yaratmayacak.
Ancak bu düzeltilmiş kıymetlerin, 2024 yılından itibaren son düzeltilmiş değerleri esas alınacak ve 2024 yılı ve takip eden yıllarda vergisel etki meydana getirecek.
Kamuoyunda genel olarak, enflasyon düzeltmesine geçilmesiyle birlikte şirketlerin fiktif kârlardan kurtulacağı ve daha az vergi ödeyeceği beklentisi hâkim.
Vergi mevzuatımıza göre normalde; emtialar ve amortismana tâbi iktisadi kıymetler herhangi bir değerlemeye tâbi tutulmuyor. Fiyatların hızla arttığı ortamda şirketler stoklarını tarihi maliyetle satıyorlar. Oysa geçen süre içerisinde malın fiyatı artıyor, yüksek fiyatla mal satışı yapınca haliyle kârlılık da yüksek oluyor. Ancak stoğun yerine koyma maliyeti de o ölçüde artıyor.
Aynı şekilde şirket kullanmak maksadıyla aldığı bir aracı veya makineyi, birkaç yıl sonra muazzam bir fiyat artışıyla satıyor, ancak maliyet güncel olmadığı için kâr rakamı uçup gidiyor.
Şimdi artık satılacak kıymetlerin güncel değeriyle maliyetlendirilmesi söz konusu olacak. Böylece kârlılık reel seviyelerinde seyredecek ve fiktif vergilemenin önüne geçilecek.
Yakın zamana kadar hükümetin, vergi gelirlerini azaltır endişesiyle hareket ederek, enflasyon muhasebesi uygulamasını yeniden erteleyeceği yönündeki görüşler dile getiriliyordu.
Yine de her şirkette farklı senaryoların olabileceğini göz ardı etmemek lâzım. Zira bilançonun hem aktif hem de pasif tarafında düzeltmeler yapılacak. Enflasyon düzeltmeleri, ilgili kıymetlere ait fark hesaplarına ve enflasyon düzeltme hesabına kaydedilecek.
2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun enflasyon düzeltmesinin ilgili dönem vergisine etkisi olmayacak. Ancak 2024 yılı ve takip eden dönmelerde yapılacak enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan enflasyon düzeltme hesabının bakiyesi, gelir tablosunun 648-Enflasyon Düzeltme Karları veya 658-Enflasyon Düzeltme Zararları hesabına aktarılarak kapatılacak.
Yani enflasyon dolayısıyla duruma göre kâr veya zarar oluşacak. Ve vergi çıkma ihtimali de var elbet.
Mesela ben karşılaştığım bir örneği sizlerle paylaşayım.
Bildiğiniz üzere son yıllarda sermayenin enflasyon karşısında reel olarak erimesi veya zararlar nedeniyle karşılıksız kalması gibi nedenlerle, şirketler mâli güçleri ölçüsünde nakdi sermaye artırımı yapmışlardı. Bu suretle, bahse konu şirketlere iştirak eden ana şirketlerin de iştirak hesaplarında parasal artışlar oldu.
Normalde vergi kanunlarına göre bu iştirakler değerlenmiyor, ancak enflasyon düzeltmesiyle birlikte iştirak hesapları da düzeltmeye tâbi olacak.
Yani iştiraklerini mâli açıdan kuvvetlendirmek ve yaşatmak için şirketlerin içine nakit sermaye enjekte eden ana şirketlere, iştirak değerlemesinden vergi çıkabilme durumu gündemde. Şahsen bazı şirketlerde benzer durumlarla karşılaşıyorum.
Ama dediğim gibi her şirket için farklı senaryolar, farklı hikayeler söz konusu olacaktır.
Enflasyon Muhasebesinden Ne Zaman Kurtuluruz?
Daha önce de söylemiştim; aslında biz, 2021 yıl sonu itibariyle enflasyon muhasebesine geçecektik. Daha sonra çıkarılan yasa, bu durumu erteledi ve 31.12.2023 tarihli bilançolar “şartlar ne olursa olsun” enflasyon düzeltmesine tâbi tutulacak denildi.
Yani son 1 yıl %10, son 3 yıl %100 şartları gerçekleşmeseydi bile 2023 için bu iş olacaktı zaten. Ama gelin görün ki enflasyon muhasebesi için var olması gereken şartlar, mevcudiyetini koruyor.
ÜFE rakamlarına baktığımızda, zaten çok rahat bir şekilde enflasyon muhasebesi şartlarını sağladığımız görülüyor. TÜİK’in açıkladığı son güncel veriler, Eylül ayına ait. Aralık 2020-Eylül 2023 dönemine baktığımızda; 34 aylık dönemde ÜFE’nin yaklaşık %384 arttığını görüyoruz. Eylül 2022-Eylül 2023 son 1 yıllık dönemde ise %47 civarında bir ÜFE söz konusu.
Çok fazla rakam verdim, ama son 1 yıl %10 ve son 3 yıl %100 şartı fazla fazla sağlanıyor. Tabii, bu rakamlar ne olursa olsun zaten enflasyon muhasebesine geçecektik. Ancak bunların birikimli etkisi, önümüzdeki döneme de yansıyacaktır. Bundan böyle her geçici vergi döneminde son 12 ve 36 aylık dönemlerin ÜFE endekslerini takip edeceğiz.
Enflasyon, ekonomimizde bir süre daha ağırlığını koruyacak gibi görünüyor. Bu nedenle, enflasyon muhasebesi de bir süre daha bizimle olacak.
Bu zor ve karmaşık süreçte herkese kolaylıklar diliyorum.
Allah tez zamanda enflasyondan da, muhasebesinden de kurtulmayı nasip etsin!