Değerli Okurlar!

Verginin tabana mı yoksa tavana mı yayılması gerektiği tartışmaları sürerken; “zengin vergisi” olarak bilinen değerli konut vergisinin beyanı için son 1 haftaya girmiş bulunuyoruz.

2019 yılı sonunda hayatımıza giren değerli konut vergisi, yapılan ertelemeler dolayısıyla ancak 2021 yılı itibariyle uygulanmaya başladı. Mükellefler, her yıl Şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar beyanname vermek zorunda. Verginin ödemesi de Şubat ve Ağustos ayları içerisinde 2 eşit taksitte yapılıyor.

Değerli Konut Vergisi Hangi Taşınmazları Kapsıyor?

Değerli konut vergisinin konusunu; mesken nitelikli taşınmazlar oluşturuyor. Birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölüm, mesken kavramını ifade ediyor. Yani, her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendiriliyor.

İş yerleri ise değerli konut vergisinin kapsamı dışında.

Bu Vergiyi Kim Ödüyor?

Bu vergiyi, taşınmazın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa taşınmaza malik gibi tasarruf edenler ödüyor. Taşınmaza paylı mülkiyet halinde sahip olanlar, hisseleri oranında mükellef oluyorlar. Elbirliği mülkiyette ise malikler vergiden müteselsilen sorumlu bulunuyor.

Tek Bir Taşınmazı Olanlar Bu Vergiyi Ödemiyor!

Eğer Türkiye sınırları içerisinde mesken nitelikli tek taşınmazınız bulunuyorsa, değeri 100 Milyon Dolar da olsa, vergi ödemiyorsunuz. Zira değerli konut vergisine ilişkin düzenlemede tek taşınmazı olanlara muafiyet uygulanıyor.

İlginç değil mi? Ama Kanun böyle.

Evet, tek bir konutunuz varsa vergi yok. Ancak birden fazla konutunuz varsa o zaman bazı kriterler devreye giriyor. Bahsettiğim kriter ise bina vergi değeri.

Bina vergi değeri, taşınmazın bulunduğu yerdeki belediyeden temin edilebiliyor. Mevzuata göre, bu yıl için belirlenen alt limit; 12 Milyon 880 bin lira. Yani birden fazla konutunuz olmalı ve vergiye konu olabilecek taşınmazın bina vergi değeri bu tutarı aşmalı.

Bu şart yoksa, vergi de yok.

Örneğin 10 milyonluk 3 daireniz mevcut olsa bile, hiçbir dairenizin değeri 12 Milyon 880 bin lirayı geçmediği için vergi ödemiyorsunuz.

Yine ilgili muafiyet hükmü gereği, eğer değerli konut vergisine tabi birden fazla taşınmazınız varsa, bunlardan değeri en düşük olan taşınmaz da vergiden muaf tutuluyor. Basit bir örnekle konuyu açıklayalım.

Vergi Nasıl Hesaplanıyor?

Şayet değerli konut vergisi konusuna giren bir taşınmazınız varsa bina vergi değeri itibariyle aşağıdaki tarifedeki oranlara göre hesaplama yapıyorsunuz.

  • 12.880.000 TL ile 19.321.000 TL arasında olan taşınmazlarda 12.880.000 TL’yi aşan kısmı için BİNDE 3
  • 25.763.000 TL’ye kadar olanlar taşınmazlarda; 19.321.000 TL’si için 19.323 TL, fazlası için BİNDE 6
  • 25.763.000 TL’den fazla olanlar 25.763.000 TL’si için 57.975 TL, fazlası için BİNDE 10

Örneğin 10 milyon, 15 milyon ve 18 milyon değerinde 3 adet mesken nitelikli taşınmaz sahibi olduğunuzu düşünelim.

Ne güzel bir hayal değil mi?

Böyle bir durumda ilk taşınmazın değeri 12 milyon 880 bin liranın altında kaldığı için, değerli konut vergisi söz konusu olmuyor. Şu halde 15 milyon ve 18 milyonluk taşınmazlar verginin konusuna girerken, değeri düşük olan taşınmaz da vergiden muaf tutulduğu için, sadece 18 milyon liralık taşınmaz için vergi hesaplanıyor.

Hesaplama şu şekilde:

(18 Milyon – 12 Milyon 880 bin) x Binde 3

5 Milyon 120 bin x Binde 3 = 15.360 lira.

İşte bu vergi Şubat ve Ağustos aylarında 2 eşit taksitle ödeniyor.

Nasıl buldunuz? Bu vergi çok mu, yoksa az mı?

Birkaç Söz…

Geçtiğimiz yıl sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "Vergiyi tabana yayacağız" kabilinden bir beyanat vermiş ve çok eleştirilmişti. Daha sonra Sayın Bakan sözlerinin yanlış anlaşıldığını, maksadının vergi vermeyenlerle ve kayıt dışıyla mücadele olduğunu açıkladı.

Ancak iş işten geçmişti.

Zira bu söz verginin tabandan, yani alt gelir düzeyine sahip vatandaşlardan alınacağı şeklinde yorumlanmış ve daha sonraki düzeltme da açıklaması tartışmaların önünü kesememişti.

Çünkü vergi, gelir dağılımını düzenleyen bir politika aracı olmalıydı. Bakan Bey’in bu beyanatı, servet vergisi ve net aktif vergisi gibi kavramları yeniden gündeme taşımıştı.

İşte bu değerli konut vergisi de; zamanında bütçeye ek kaynak oluşturmak için bir servet vergisi olarak hayatımıza girdi. Servet vergisi… Yani serveti olandan, varlıklı kesimden vergi almayı hedefleyen bir vergi.

Gel gelelim; Orta Vadeli Plan ve hedeflenen vergi gelirlerine şöyle bir baktığımızda; değerli konut vergisinden beklenen tahsilatın yalnızca 115 Milyon lira olduğunu görüyoruz.

Bu arada, 2024’te hedeflenen toplam vergi geliri 8,3 Trilyon lira!

Yani bu değerli konut vergisi gelir hedefi, toplam vergi gelirlerinin yaklaşık 100 binde 1’ine tekabül ediyor.

Bu vergi, bütçeye pek de katkı sağlamıyor galiba. Ne dersiniz?

Son Sözlerim

Yapılan yorumlar, verilen mesajlar, kısmen verilen bilgiler… Hepsi bize şunu gösteriyor: 2024 yılında vergi alanında daha birçok yeni düzenlemelerle karşılaşacağız. Yeni vergiler gelebilir veya başka türlü vergi artışları olabilir.

Bu haliyle değerli konut vergisinin bütçeye bir katkısı olmadığı ortada. Rakamlara göre zenginden alınan bir vergiden bahsedemiyoruz. Gelir dağılımına katkı sunacak bir servet vergisinden de söz edemiyoruz.

Bu vergi bugünkü durumuyla uygulanmaya devam eder mi, bilinmez.

Ama artık, yeni vergi türleri icat etmeyelim. Kafamız daha fazla karışmasın. Her yeni vergi, vergi sistemimizi içinden çıkılamaz şekilde karmaşık hale getiriyor.

Değerli konut vergisi gibi vergiler hem genel vergi sistemini bozuyor hem de mükellefleri ve mali müşavirleri gereksiz yoruyor. Kafamızı karıştırıyor.

Bu nedenle Sayın Bakanın da söylediği gibi kayıt dışılığa yönelelim. Mevcut vergileri adil ve iyi bir şekilde toplayalım. Vergi yükünü adil dağıtalım. Bütçe açığı sorunuyla bu şekilde mücadele edelim.

 


İsmail Vefa AK

Ortak, Yeminli Mali Müşavir

Diğer Makaleler